Koçali karmaşığı (Adıyaman-Çelikhan) içinde manganez yataklarının jeolojik incelenmesi


Creative Commons License

Akyıldız M. (Yürütücü), Karataş B.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2009 - 2011

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Kasım 2009
  • Bitiş Tarihi: Ağustos 2011

Proje Özeti

İnceleme alanındaki cevherleşmeler (Çağalalı ve Bezardağı) Adıyaman iline bağlı Koçali Köyünün kuzeyinde bulunmakta, Güney Doğu Anadolu Orojenik Kuşağı içerisinde Arap platformu üzerine Üst Kretase'de bindirmiş olan Koçali Karmaşığı içerisinde yer almaktadır. İnceleme alanında temeli, bölgeye gravite kaymalarıyla yerleşmiş allokton konumlu Koçali karmaşığına ait spilitik yastık lavlar (Tarasa formasyonu) ile radyolaritler (Konak formasyonu) oluşturmaktadır. Koçali Karmaşığı'nın üstüne çok kalın olmayan Germav Formasyonu ile Gercüş formasyonu uyumsuzlukla gelmektedir. Tüm bu birimlerin üstünde nummulitli kireçtaşlarından oluşmuş Midyat formasyonu bulunur.Cevherleşmeler D-B/30K konumlu olup radyolaritler içerisinde düzensiz mercekler ve ardalanmalı tabakalar şeklinde olup genellikle yan kayaçlarla uyumludur. Cevherleşme parajenezleri olarak; pirolusit, psilomelan ve manganitten oluşmuştur. Cevherleşmeyi oluşturan minerallerin tane boyları değişken olup masif ve çatlak dolgusu şeklinde gözlenmektedir.Cevherleşmeler jeokimyasal olarak incelendiğinde ana oksit içerikleri (MnO: %8.98-73.64, SiO2: %3.26-%86.19) denizaltı hidrotermal yataklara benzemektedir. Fe/Mn 0.001-0.019 aralığında değişmekte olup, oldukça düşüktür. Fe/Mn oranları denizaltı hidrotermal merkezlerde hidrotermal çözeltilerden hızla çökelimle oluşmuş olan yatakların oranlarına benzemektedir. Ana ve iz elementler kullanılarak oluşturulan diyagramlar üzerinde de cevherler hidrotermal alanlar içerisinde yoğunlaşmaktadır. Cevher örnekleri üzerinde yapılan 18O izotop analiz sonuçları, volkanizmaya eşlik eden hidrotermal sıvıların zenginleşmesine işaret eden, SMOW'a göre yüksek değerler sunmaktadır. Bu sonuçlara göre Çağalalı ve Bezardağı cevherleşmelerinin hidrotermal kökenli olduğu düşünülmektedir